First Era

Büyü bütün bilinçli ve bilinçsiz canlıların bünyesinde bulunan bir özelliktir. Dünyanın tam anlamıyla bir dengesi olmasa da tüm canlılar bir arada yaşayabilmekte. Bu zaman diliminde barış hakimdir. Irklar arasında pek etkileşim veya çakışma bulunmaz. Evrendeki büyü gel zaman git zaman dalgalanmaktadır. Dalgalanmalar dünya üzerinde anomali oluşturur. Bu dünyadaki coğrafyanın bozulmasına, canlıların ölmesine ve büyünün git gide daha da dengesiz hale gelmesine sebep vermektedir.

• İnsan ırkı genellikle büyüklü küçüklü kabileler ve beylikler halinde farklı bölgelerde yaşamaktadır. Güçleri diğer ırklara oranla daha az çeşitlidir ancak güçlerini zamanla geliştirirler, her hangi bir canlıdan çok zayıf veya çok güçlü olabilirler. Güçlerin herhangi bir amaç uğruna kullanılabileceğini savunurlar.
• Niffe’ler ormanlarda diğer canlılarla beraber yaşamaktadır. Güçleri bir çok çeşit olmakla beraber büyüyü dengeli olarak yalnızca gerektiğinde kullanılması gerektiğine inanır.
• Lorkan’lar sulak veya dağlık bölgelerde yaşar. Bu ırk büyü gücünün bir araç olduğunu ve geliştirilmesi gerektiğini savunur. En fazla 10-15 kişilik grup şeklinde şatafatlı bir binada yaşarlar.
• Grom’lar mağara ve yamaçlarda kalabalık sürü halinde yaşar. Bu ırk büyü gücünü çok kullanamaz ancak dünyadaki büyüyü aletlere aktarıp kullanmayı sağlamaya çalışır.

Büyü anomalileri başlarda doğal gözükse de zamanla tüm ırkların dikkatini çekmeye başlar. Bu durumu kontrol altına almak isteyen Lorkan sözcüsü Malken Dawn diğer ırklar ile görüşmeye ve büyü anomalisini nasıl kontrol altına alacaklarını konuşmak üzere bir konsey hazırlamaya başlar. Zamanla coğrafi konum olarak orta bir nokta belirlenir ve Malken Dawn’ın başı olduğu 14’ü üst 42’si alt olmak üzere bir konsey kurulur. Purifiers Society (Arındırıcılar Toplumu) adı altında farklı ırklardan canlılar araştırmaları ile bir araya gelip dünyadaki anomalilerden kurtulmaya uğraşır.

• Purifiers Society başlarda arama kurtarma, araştırma gibi görev yapar. Bir yandan araştırmalar yapılır ancak büyüyü dengelemede çok başarılı olamazlar. Bu sırada Toplum’un içerisinde ırklar arasında ilişkiler zamanla gelişmeye başlar.
• Grom ırkı Lorkanlara karşı antipati duymaya İnsanlara karşı sempati duymaya başlar. Niffe’lere pek sıcak bakmasalar da Niffe’lerin barış dolu doğası gereği iyi anlaştılar. Gromlar büyü güçlerinin azlığı nedeniyle ağır işlerde ve ayak işlerinde çalışıp yardımcı oldular.
• İnsanlar tüm ırklar ile iyi anlaşmaktadır. Hatta İnsan ırkı ve diğer ırklar arasında karma ırk doğumlarının olduğunu gözlemlemişler. İnsanlar her alanda görev ve aktif rol alıp Toplum’a katkı sağladı.
• Niffe’ler Lorkan’lara kendilerine göre doğru yolu göstermek amacı ile yakınlaştılar ancak bu pek başarılı olmadı, diğer ırklar bu kadar zıt gelmediği için daha iyi geçindiler. Araştırmalara sıcak bakmadıkları için genellikle arama kurtarma görevlerinde bulundu ve canlılara yardımcı olmaya çalıştı. Böyle yaparak dengenin sağlanacağını kanıtlamak istediler.
• Lorkanlar her ırka karşı nötr yaklaştı. Bunun bir görev olduğunu ve ilişkilerin gereksiz olduğunu savundular. Grom ırkının aksi tavırları ve fiziksel görünüşlerinden dolayı bazı Lorkanlar huzursuzluk çıkardı bu da ilişkilerini kötü yönde etkiledi. Azınlıkta olmalarına rağmen her alanda baskındılar. Diğer ırkların hem olumlu hem olumsuz yönden dikkatini çekti ancak herhangi bir çatışmanın olmasına sebep vermedi.

Yapılan 50+ yıl boyu süren araştırmalar sonunda meyvesini verir ve büyüyü dengelemenin bir yolunu bulurlar. Büyü Silen adlı bir eşya geliştirdiler bu herhangi bir anomaliyi kısa bir sürede ortadan kaldırabiliyordu.

Bu sürede Malken Dawn’ın insan Seela Trun dan bir oğlu olur. Bu süreç içerisinde bir İnsan ve Lorkan arasında görülen tek ilişkidir. Malken bunun Toplum’ a düzensizlik getireceğini düşündüğü için ilişkisini ve doğan çocuğunu gizli tutma kararı alır.

Malken Dawn’ın Büyü Silen eşyasına bağlı olmadan büyüyü elleriyle yapma üzerine çalışır. Kendini laboratuvarına kapatıp Büyü Silen de bulunan taşın küçük bir parçasını eline yerleştirerek deneylere girişir. Bir süre çalıştıktan sonra da yapmayı başarır. Ancak Büyü Silenin çalışma mekanizmasına göre taşta bulunan enerjiyi sildiği büyünün enerjisi ile dengelemek zorundadır. Bu taşın vücuda enjekte edilmesi ile taş enerji kaynağı olarak enjekte edilen kişinin enerjisini kullanır. Ancak Malken Dawn’ın bundan haberi yoktur ve Lorkan ırkının bu taşlardan etkilenmediği bilinmemektedir.

Deneyleri sonucunda başarıyı elde ettikten sonra Malken bu sonuçları konseyle paylaşır. Konsey bunu onaylar ve bunu diğer ırklarda bunu kullanmaya başlar. Zamanla bu deneyin yan etkileri görülmeye başlar. Kullanan kişilerde ve yakınında bulunanlarda hastalıklar ve ölümler gerçekleşmeye başlar.